13 Şubat 2012 Pazartesi

Dünya bu mucizeyi konuşuyor!



Japon icadı Jinsei, son zamanların modası ve ünlülerin vazgeçilmezi oldu.


Jinsei, 2010 yılında İngiltere Kay Pidgeon'da yaptığı bilimsel araştırmanın ilk nicel gözlem hipotezini basına açtı. Raporu incelediğimizde Uluslararası kabul görmüş PIP teknolojisi kullanarak vücuda temas halindeyken yapılan inceleme de Jinsei, vücuda bir auro kalkanı (Vücuttan yayılanışınsal bir enerji  alanı) oluşturarak dışarıdan gelen zararlı manyetik sinyallerden korumasına yardımcı olmaktadır.

Sıkı takipçileri ve/veya kullanıcıları arasında bu ürünü kullanan ünlü simalarda var. Bunlardan bazıları; Ajda Pekkan, Arda Turan, Fatih Terim, Hakan Yılmaz, Emre Belezoğlu, Hakan Şükür, Süleyman Demirel, Nurseli İdiz, Gökçe Özyol,  Christof Daum, Songül Karlı, Ozan Orhon, Yılmaz Erdoğan şeklinde liste uzayıp gidiyor. Televizyon ekranının her köşesinde Jinsei'yi görmek mümkün; Kurtlar Vadisi, Yahşi Cazibe, Kavak Yelleri, Papatyam bunlardan sadece bazıları.

FOX TV Ana haber bültenine göre Ajda Pekkan: "Bana bu kolyeyi Ender Saraç tavsiye etti. Ona müteşekkirim. Vücudumdaki değişikliği anında hissettim. Çok daha zinde çok daha formdayım" diyor.


Jinsei Kolye, radyo aktivite testinden de olumlu rapor almış bir ürün. Yani bir elektrik akımı ile çalışmıyor. Jinsei, Türk Atom Enerjisi Kurumundan radyo aktivite dağıtmadığını ve güvenilir bir ürün olduğunu raporluyor buda sağlık için hiç bir zararının olmadığının altını çiziyor.

Ürünün birçok tanıdık siması ve büyük başarıları var. Günümüz teknolojisi bize bir çok kolaylık sağlarken, sağlığımızı da bir o kadar derinden tehdit ediyor. Cep telefonu, Bilgisayarlar ve Kablosuz Modemler, Baz istasyonları bunlardan sadece bazıları. 

Her gün konuştuğumuz cep telefonunun sigara gibi öldürür yazısı kısa bir zaman içerisinde açıklanması duyumlar arasında.

Dünya Sağlık Örgütü'nün yürüttüğü yeni araştırmaya göre de cep telefonu kullanmak beyin kanseri riskini artırıyor. Bu tür elektro manyetik cihazların yaydıkları görünmeyen zararlı sinyaller, birçok hastalığı tetiklediği gibi mevcut hastalığın da iyileşmesine engel olabiliyor.

Jinsei'nin resmi web sayfası yorumlar bölümünde, Jinsei kullananların telefon numaralarını bıraktığını da görebiliyorsunuz. Facebook fun club sayfasında ise 15.000 takipçisi olan ve görüşlerini paylaşan insanlar Jinsei kolyenin faydasından  bahsediyor.  
Jinsei'nin başarılı sonuçlar aldığı hastalıklar sırasıyla;

•    Migren
•    Panik Atak
•    Anksiyete
•   Denge Sorunu
•   Alzaymır
•    Yorgunluk ve Halsizlik
•    Stres
•    Uykusuzluk
•    Kemik ve Eklem Ağrıları
•    Baş-Bel-Boyun-Omuz Ağrıları
•    Ürtiker
•    Uyku Apnesi
•    Konsantre bozukluğu


Bunlar sadece bazıları faydaları saymakla bitmiyor. Buzdolabındaki ürünlerin taze kalarak uzun süre kullanılmasını sağlıyor. Jinsei Kolye kullananlar kış aylarında hasta olmadıklarını veyahut hasta olsalar dahi kısa bir sürede atlattıklarını ekliyorlar. Uzmanlar bu tür zararlı sinyaller hastalıkları kapımıza getiriyor, bir rahatsızlığımız olmadan bu ürünü kullanmamız bize fayda sağlayacaktır diyorlar.  

DR. Ender Saraç: 
"Ben kullanıyorum tavsiyede ediyorum, en azından ne yapabilirsek kardır demiştir".   

Jinsei Power yetkilileri, sahte ürün uyarısında bulunarak "Ürünü Türkiye'ye getirdikten sonra birçok sahtemiz hem kolye olarak hem de bileklik olarak piyasaya çıkmıştır. Fakat hiç birinin bilimsel dayanakları olmadığı gibi hiç bir yararları da yoktur. Jinsei'nin satış politikasındaki testleri yaparak satışı yapılan bu tür ürünler, kısa bir zaman sonra etkilerini kaybediyorlar. Çünkü içerisindeki iyon tozudur. Jinsei'nin eşi benzeri Türkiye'de yoktur ve ömür boyu garantilidir. Ve bu tür ürünleri 50-60TL'ye almak mümkün değildir. Araştırmalarımız halen devam etmekte birçok hastalığın önüne geçtiğini her geçen gün görüyoruz, sizlere sadece kesinlik kazananları paylaşıyoruz. Bu gerçekten bir mucize!  Türkiye içinde bayilikler ve ülkeler arasında distribütörlükler verilmeye devam etmektedir. Jinsei Ailesi büyümeye devam etmekte," şeklinde konuşuyor ve mutlaka gerçek bayi kanalıyla satın alınması uyarısını yapıyor.

Yüzü ilk kez görüntülendi

Türkiye'de ilk tam yüz nakli yapılan 19 yaşındaki Uğur Acar'ın sağlık durmu her geçen gün daha iyiye gidiyor.



Türkiye, 21 Ocak’ta tüm dünyanın da yakından takip ettiği ilk tam yüz nakli ameliyatına tanıklık etti.
 
Operasyonun kahramanı Uğur Acar, 23 gün sonra yeni yüzüne aynada baktı ve ilk tıraşını oldu. Acar’ın bu anlarına ait görüntüler de basına dağıtıldı.

İlk sözleri doktorlara teşekkür etmek olan Acar’ın taburcu olduktan sonraki planları arasında, bağışcı Ahmet Kaya’nın ailesini ziyaret etmek var.
 
Önce yeni yüzünü aynada gören ve ardından ilk tıraşını olan Uğur Acar’ın psikolojik ve fiziksel olarakiyi durumda olduğu açıklanırken, Acar da şunları söyledi:
 
"Taburcu olduktan sonra annemi ziyaret etmek istiyorum. Daha sonra bağışçı Ahmet Kaya’nın ailesine... Köyüme gideceğim. Nasıl olursa olsun bu hayatı yaşıyorum. Şimdi biraz farklılığım oldu ve bunu yapan doktorlara teşekkür ederim..."
 

12 Şubat 2012 Pazar

İDOBÜS'le İstanbul-İzmir 1 lira

İDO CEO’su Sezgi, “Trafiğe girmeden Kabataş’tan feribota binip 1 liradan başlayan fiyatlarla ve tek biletle 6 saatte İzmir’e varılabilecek” dedi.



İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) CEO’su Önder Sezgi, Mart ayı başında İDOBÜS projesini hayata geçireceklerini belirterek “Tıpkı düşük bütçeli havayolları gibi bir pazarlama stratejisiyle İDOBÜS’e 1 liradan başlayan bilet fiyatları uygulayacağız” dedi.
 
Haberturk'ün haberine göre, Kabataş’tan kalkan feribotlarla tek bir biletle yolcuların Bursa’dan, İzmir’e, Çanakkale’ye, Balıkesir ve Manisa’ya gidebileceklerine dikkat çeken Sezgi “Avrupa yakasında oturanlar İstanbul trafiğine hiç girmeden, 6 saatte İzmir’de olabilecekler” diye konuştu. İDOBÜS seferleri için bir çizgi karakter de yaratılmış.
 
İDO’nun CEO’su Önder Sezgi’nin karikatürleri uzun süre Gırgır Dergisi’nin arka kapağında yayınlandığı için, bu çizgi karakterin yaratılması da ona önerilmiş. Ancak İdo Reis adı verilmesi düşünülen bu yeni karakter tasarlanması için halen İngiliz ajans Klaklak ile bir yerli ajans birlikte çalışıyor.
 
KÖPRÜ KAPANIRSA DEVREYE GİRECEK
İDO’nun 2012 planları arasında Ro-Ro projesinin de bulunduğunu anlatan Önder Sezgi şunları söyledi: “Ro-Ro projesi çok çevreci bir proje. İstanbul’un trafiğini oldukça ciddi şekilde rahatlatacak. Belki üçüncü körpüye bile gerek kalmayabilir. Hem zaman, hem yakıt tasarrufu sağlıyor. TIR’lar hiç İstanbul trafiğine girmeden, Ambarlı’dan kalkan Ro-Ro gemileriyle Bandırma, Bursa ve Eskihisar’a gidecekler.” Sezgi, İDO’nun Boğaz Köprüsü’nün bakıma alınması sırasında oluşacak trafik sorununun çözümüne katkı için SirkeciHarem arasındaki arabalı vapur servislerinde kapasite artırımına gideceklerini de sözlerine ekledi.

Whitney Houston hayatını kaybetti!

Grammy ödüllü şarkıcı ve oyuncu Whitney Houston 48 yaşında hayatını kaybetti.



Amerikalı ünlü şarkıcı Whitney Houston, 48 yaşında hayatini kaybetti.
"The Bodyguard" adıyla gösterilen filmindeki "I Will Always Love You" (Seni Daima Seveceğim) şarkısıyla Türkiye'de de milyonlarca kişinin gönlüne taht kuran Whitney Houston dün gece 23:55 de Los Angeles’daki Beverly Hilton otelinde ölü bulundu. Sanatçının menejeri Kristen Foster, Houston’ın ölüm nedeninin kesin olarak bilmediğini açıkladı.
Müzik dünyasının en güçlü seslerinden olan Whitney Houston, müzik kariyerine genç yaşta kilise korusunda başladı.

Whitnety Houston, ilk albümünü 22 yaşında yayınladı. 30 yıllık kariyeri boyunca 7 albüm 3 soundtrack yayınladı.

6'sı Grammy olmak üzere 400'ün üzerinde ödül kazandı. Aldığı ödüller Whitney Houston'ı Guinness Rekorlar Kitabı’na da taşıdı. Dünya üzerinde en çok ödüle layık görülen kadın şarkıcı ünvanını aldı.

Albümleri dünya çapında 170 milyondan fazla satan Houston'ın tüm kariyeri bu kadar parlak olmadı.

Houston, 2007'de boşandığı eski eşi Bobby Brown'la yaptığı çalkantılı evlilik ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden zor günler geçirdi.

Whitney Houston, dönem dönem uyuşturucu tedavisi görmüştü.

11 Şubat 2012 Cumartesi

Kredi kartınız boşaltılabilir

Apple'ın popüler yazılımı iTunes'u kullanan kullanıcıların hesaplarına giren hacker'lar, hesapları boşaltıyor.



Olay, Apple'ın iTunes kullanıcılarına geri ödeme yapmasıyla ortaya çıktı. Kullanıcılar satın almadıkları halde, satın aldıkları uygulamaların paralarını Apple'dan geri alınca, kullanıcılar Apple müşteri forumlarında şikayetlerini dile getirdi.

Konuyla ilgili Apple'ın açıklaması ise şöyle: "Apple, kullanıcıların kişisel bilgilerini korumak adına gerekli önlemleri alıyor. Apple'ın online servisleri Apple Online Store ve iTunes Store, SSL şifreleme teknolojisiyle korunuyor."

Kullanıcıların bir kısmı bir yıldan fazla süredir hesaplarına kendileri dışında üçüncü kişilerin eriştiği gerekçesiyle Apple'a şikayette bulunuyordu.

Güvenlik firması Pure Hacking'in yöneticilerinden Ty Miller, olayın ardından Apple'ın kullanıcılara geri ödeme yaparak kolaya kaçtığını, ana probleme eğinmediğini öne sürdü.

SİZ DE ŞÜPHEYE DÜŞTÜYSENİZ BU ADIMLARI İZLEYİN
iTunes hesabınıza üçüncü kişilerin eriştiğinden şüpheleniyorsanız, öncelikle şifrenizi değiştirmekle işe başlayın. Ancak şifre oluştururken kesinlikle güçlü bir şifre(@ gibi sembollerin ve rakam, harf kombinasyonun olduğu) oluşturmaya çalışın.

Bunun dışında iTunes'u kurduğunuz bilgisayarlardaki tüm yönetici yetkisini kaldırabilir ve hesabınızı resetleyebilirsiniz.

Kanuni’nin denizcileri Malta’da günışığına çıktı

Malta’da yapılan yol çalışmasında, adayı fethetmek için 1565’te kuşatan Osmanlı İmparatorluğu donanmasının denizcilerine ait olduğu sanılan insan kemikleri bulundu. İnşaatçıların çalışması durduruldu bölgeyi arkeologlar araştıracak.


OSMANLI deniz savaşlarında çok önemli bir tarihi yeri olan Malta Adası’ndaki kazı çalışmalarında çıkan insan kalıntılarının Türk denizcilere ait olduğu belirlendi. 

Tarihçileri heyecanlandıran bulgu “Malta Mirası” ve “Ulusal Miras’ın Koruması” adlı vakıfların yetkililerince yapılan incelemede ortaya çıktı. Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatının sonuna yaklaşıldığı 1565 yılında Osmanlı kuvvetleri Malta’ya dört ay süren bir kuşatma uygulamıştı. Tarih boyunca yaşanan en kanlı ve şiddetli savaşlardan biri olarak gösterilen kuşatma, Ada’yı yöneten Hospitalier Şövalyeleri’nin galibiyeti ve Osmanlı kuvvetlerinin kuşatmayı kaldırması ile sonuçlanmıştı. Türk esirlere ait kalıntıların Marsa kasabasından Valetta sahiline yapılan bir yol çalışması sırasında bulunduğu ve tarihçilerin olayı daha iyi araştırıp kemikleri toplayabilmesi için yol çalışmalarının durdurulduğu kaydedildi. Yetkililer kazı alanında geçmişte bir caminin bulunduğunu da belirledi. Ancak 200 yıl önceki İngiliz işgali sırasında mezarlık ve caminin yıkıldığı anlaşıldı.

Türk askerleri zehirlenmişlerdi
Tarihi kaynaklara göre Osmanlı askerleri 1565’teki kuşatma sırasında Marsa tepelerindeki su kuyularından faydalanmak için bölgede kamp kurdu. Ancak, şövalyelerin ani baskını sonucu çok sayıda Osmanlı askeri öldü ve yaralandı. Bu sırada Hospitalier Şövalyeleri’nin lideri ‘Büyük Üstat’ın emri ile Osmanlıların su içtikleri kuyular zehirlendi. Bu nedenle Osmanlı kuvvetleri ağır kayıplar verdi.

Kanuni’nin denizcileri Malta’da günışığına çıktı

Malta’da yapılan yol çalışmasında, adayı fethetmek için 1565’te kuşatan Osmanlı İmparatorluğu donanmasının denizcilerine ait olduğu sanılan insan kemikleri bulundu. İnşaatçıların çalışması durduruldu bölgeyi arkeologlar araştıracak.


OSMANLI deniz savaşlarında çok önemli bir tarihi yeri olan Malta Adası’ndaki kazı çalışmalarında çıkan insan kalıntılarının Türk denizcilere ait olduğu belirlendi. 

Tarihçileri heyecanlandıran bulgu “Malta Mirası” ve “Ulusal Miras’ın Koruması” adlı vakıfların yetkililerince yapılan incelemede ortaya çıktı. Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatının sonuna yaklaşıldığı 1565 yılında Osmanlı kuvvetleri Malta’ya dört ay süren bir kuşatma uygulamıştı. Tarih boyunca yaşanan en kanlı ve şiddetli savaşlardan biri olarak gösterilen kuşatma, Ada’yı yöneten Hospitalier Şövalyeleri’nin galibiyeti ve Osmanlı kuvvetlerinin kuşatmayı kaldırması ile sonuçlanmıştı. Türk esirlere ait kalıntıların Marsa kasabasından Valetta sahiline yapılan bir yol çalışması sırasında bulunduğu ve tarihçilerin olayı daha iyi araştırıp kemikleri toplayabilmesi için yol çalışmalarının durdurulduğu kaydedildi. Yetkililer kazı alanında geçmişte bir caminin bulunduğunu da belirledi. Ancak 200 yıl önceki İngiliz işgali sırasında mezarlık ve caminin yıkıldığı anlaşıldı.

Türk askerleri zehirlenmişlerdi
Tarihi kaynaklara göre Osmanlı askerleri 1565’teki kuşatma sırasında Marsa tepelerindeki su kuyularından faydalanmak için bölgede kamp kurdu. Ancak, şövalyelerin ani baskını sonucu çok sayıda Osmanlı askeri öldü ve yaralandı. Bu sırada Hospitalier Şövalyeleri’nin lideri ‘Büyük Üstat’ın emri ile Osmanlıların su içtikleri kuyular zehirlendi. Bu nedenle Osmanlı kuvvetleri ağır kayıplar verdi.